Allah
Bismillah

17- Şeyh Ebu Medyen el-Gavs radıyallahuanh buyurdu ki:

 “Dünyayı, ona yüz verene at ve sen yüzünü Mevlâ’na çevir”.

Şeyh el-Alevi (r.a) der ki “Insanlar dünya sevgisinden sarhoş, onu talep etme konusunda da şaşkın bir haldeler: “İnsanları sarhoş olmadıkları halde sarhoş iken görürsün!”1 o sarhoşluk onların kalplerini ve gönüllerini hatta kulaklarını ve gözlerini ele geçirmiştir: “Onları sana bakarken görürsün; fakat onlar görmezler!”2 “Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; onlar akletmezler!”3 Yani dünyadan başka bir şeye kafaları çalışmaz ve onun dışındaki bir şeye iltifat etmezler. Allah’tan, bir merkebin aslandan kaçtığı gibi kaçarlar: “Sanki onlar, bir aslandan kaçan ürkmüş merkepler gibidirler.”4 Onlara seslendiğinde duymazlar. Onlara nasihat ettiğinde öğüt almazlar. Sana, “duyduk” derler fakat onlar duymamışlardır. Ey sıddık mürid! Dünyayı onunla meşgul olan kimselere at ve sen Mevlana yönel. Saha açık, meydan geniş; dünyayı atacak olursan sana ne itiraz eden olur ne de engelleyen. Bu nasihate kendini ver ve Mevlana yönel. Çünkü Allah’a yönelenler azdan bile daha azdır. Hatta ondan da azdır. Böylece Allah’a yönelme konusunda senin benzerin az olduğu için Allah katında değerli olursun. Hatta vuslata erer ve aştığın o şeyi de aşarsan Allah azzevecelle’nin katında “makbul” olursun. Nasıl olmayasın ki! Dünyayı onun ehline atmışsın ve sen onu Yaratan’a yönelmişsin. Hiç şüphesiz O seni kendisine cezbedecek ve seni Kendisine alacaktır. Bu O’nun şanındandır. Bir kelamında şöyle buyurur: “Bana iştiyak duyana ben de iştiyak duyarım. Bana yaklaşana ben de yaklaşırım. Muhakkak ki ben o kula kendisinden daha evlayım.”


Şeyh Ebu Medyen el-Gavs radıyallahuanh buyurdu ki:

“Zâil olanla süslenen kimse, aldanmıştır”.

Hiç şüphesiz Allah’ın dışındaki her şey gelip geçicidir. Özellikle de dünya ve onun süsleri. ... Gelip gecici şeylerle gururlanan kimsenin misali uykusunda bir sürü dirheminin olduğunu gören kimse gibidir. Bu rüyanın etkisiyle uyanır ve eline bakmaya başlar. Fakat hiçbir şey bulamaz. Çünkü önceki yaşadığı halin hariçte bir varlığı yoktu. O sadece o hali yaşayanlara özgü izafi bir durumdur. İşte dünyalık mal, makam, güç, başkanlık ve buna benzer şeylerle süslenenler de böyledir. Buradan çıkıp Ahiret’e gittiklerinde ellerini boş bulurlar: “Ancak su ağzına ulaşsın diye iki elini suya uzatan kimse gibidir. Halbuki su ona ulaşamaz.”5 Böylelikle önceki yaşadığı haleti sadece bir uyku, bir rüya gibi görür. Zira Sallallahualeyhivesellem buyurdu: “İnsanlar uykudadır; ölünce uyanırlar.”

Yakaza ehli yani arif-i billahlar gelip geçici şeylerle süslenmezler. Onların zineti, süsü ancak Allah’ı bilmek ve ondan haşyet duymaktır..

Bunu, kendilerinden önceki salihlere ve hulefa-i raşidine uymak için yaparlar. Çünkü onlar içlerini dünyadan ve onun süslerinden arındırmışlardır. Onlar dünyadan ancak ihtiyaçları kadar aldılar ve Ahiretlerinden ziyade onunla meşgul olmadılar.”

Allah bizleri geçici olan dünyayla aldanmış olmaktan korusun ve yüzlerini Mevla’ya dönenlerden eylesin..
---------------------------------------------------------------------
To unsubscribe, e-mail: [EMAIL PROTECTED]
For additional commands, e-mail: [EMAIL PROTECTED]

Reply via email to